8. Sınıf İngilizce 8. Ünite Kelimeleri ve Anlamları
Bu bölümde öğrendiklerinizle 8. sınıf ingilizce 8. ünite kelimeleri ve anlamlarıyla ilgili herhangi bir eksiğiniz kalmayacak. Chores ünitesini daha rahat kavrayacak cümle içindeki geçen kelimeleri öğrendiğiniz için anlamakta zorluk çekmeyeceksiniz.
Kelimeleri daha iyi öğrenmek istiyorsanız kelimeleri 10’ar defa yazabilirsiniz. Unutmayın en güzel kelime ezberleme yöntemi kelimeyi cümle içinde görmektir. Bu yüzden bol bol kitap okumanızı tavsiye ederim.
Bu ünitede ağırlıklı olarak chores yani turizm ile ilgili kelimeleri should, must ve have to yapılarıyla kullanacağız. Aşağıdaki 8. sınıf ingilizce 8. ünite kelimeleri ve türkçelerini mutlaka ezberlemelisiniz.
8. Sınıf İngilizce 8. Ünite Kelimeler | 8. Sınıf İngilizce 8. Ünite Anlamları |
chores | ev işleri |
questionnaire | anket |
poem | şiir |
games | oyunlar |
Everyday Jobs | Günlük işler |
do the laundry | çamaşır yıkamak |
set the table | masayı kurmak |
wash the dishes | bulaşıkları yıkamak |
dry the dishes | bulaşıkları kurutmak |
make the bed | yatağı yapmak |
load the dishwasher | bulaşık makinesini yerleştirmek |
dust the furniture | mobilyaların tozunu almak |
do the ironing | ütü yapmak |
mop the floor | yeri paspaslamak |
make a to-do list | yapılacaklar listesi yapmak |
take out the garbage | çöpü çıkarmak |
tidy up his toys | oyuncakları toplamak |
vacuum the carpet | halıyı süpürmek |
dorm | yurt |
roommates | oda arkadaşları |
Do you mind | Sakıncası var mı? |
Yes, of course | Evet, tabi ki |
Yes, that’s fine. | Evet, bu iyi |
Sure, no problem! | Eminim, sorun yok! |
I’m afraid, I can’t. I … | Korkarım, yapamam, ben… |
I’m sorry, but … . | Üzgünüm, fakat |
I’d like to, but … . | İsterdim, fakat |
take out | çıkarmak |
rubbish | çöp |
extract | çıkarmak |
advice | tavsiye etmek |
flatmates | ev arkadaşları |
dirty | kirli |
untidy | dağınık |
invite | davet etmek |
feel embarrassed | utanmış hissetmek |
explain | açıklamak |
feelings | hisler |
realise | fark etmek |
upset | üzgün |
share | paylaşmak |
responsibilities | sorumluluklar |
really | gerçekten |
hope | umut etmek |
Write back | geri yazzmak |
Parent | ebeven |
talk about | hakkında konuşmak |
waste | atık |
I don’t mind | Umrumda değil |
vacuum | süpürge ile çekmek |
emptying | boşaltmak |
cleaning the bathroom | banyoyu temizlemek |
doing the washing-up | bulaşıkları yıkamak |
once a week | haftada bir kere |
get on my nerves | sinirlerimi bozuyor |
post | postalamak |
letter | mektuplar |
water the plants | çiçekleri sulamak |
together | birlikte |
run up to his room | odasına çıkmak |
cooking | pişirmek |
washing | yıkamak |
certainly | kesinlikle |
often | sık sık |
refuse | reddediyorum |
go off in a huff | burnundan … |
smell | koku |
worry about | endişelenmek |
she’s got a place of her own | kendine ait alanı var |
expect | umut etmek |
make his bed | yatağını yapmak |
tidy his room | odasını temizlemek |
do the washing-up | bulaşıkları yıkamak |
cook the meal | yemek pişirmek |
take the rubbish out | çöpü dışarı atmak |
pay the bills | faturaları ödemek |
take the dog for a walk | köpeği yürüyüşe götürmek |
water the flowers | çiçekleri sulamak |
iron the clothes | kıyafetleri ütülemek |
wash the car | arabayı yıkamak |
make the beds | yatakları yapmak |
various | çeşitli |
cook dinner | akşam yemeğini pişirmek |
walk the dog | köpeği gezdirmek |
play video games | video oyunları oynamak |
do the shopping | alışveriş yapmak |
responsible | sorumlu |
early | erken |
shelves | raflar |
trolley | el arabası |
put them back | geri yerine koymak |
entrance | giriş |
wear | giymek |
red nylon jacket | kırmızı naylon ceket |
black trousers | siyah pantolon |
He can’t stand wearing them | Onları giymekten kendini alamıyor |
discipline | disiplin |
simple | basit |
Teens | gençler |
housework | ev işi |
basic | temel |
skills | kabiliyetler |
physical activity | fiziksel aktivite |
burn off calory | kalori yakmak |
Doing housework | ev işi yapmak |
the best way to keep fit | formunu korumanın en iyi yolu |
The main content of the talks | konuşmanın ana konusu |
help around the house | ev işlerine yardım etmek |
mine | benimki |
study | çalışmak |
exams | sınavlar |
usually | genellikle |
anything | hiçbirşey |
mum | anne |
generally | genellikle |
prepare | hazırlamak |
weekends | hafta sonları |
I have a working mother | çalışan bir annem var |
empty the dishwasher | bulaşık makinesini boşaltmak |
sometimes | bazen |
visit | ziyaret etmek |
after dinner | akşam yemeğinden sonra |
allow | izin vermek |
rule | kural |
go out | dışarı çıkmak |
always | her zaman |
rights | haklar |
respect | saygı duymak |
During a lesson | ders sırasında |
public place | genel alan |
roads | yollar |
shops | dükkanlar |
We have to think of others | diğerlerini düşünmek |
obey | kurallara uymak |
essays | denemeler |
useless | işe yaramaz |
make life easy | hayatı kolay yapmak |
crazy | çılgın |
quite | sessiz |
necessary | gerekli |
mimes | mimikler, taklit etmek |
turn on | açmak |
turn off | kapatmak |
unlock | kilidi açmak |
lock | kilitlemek |
break | kırmak |
fix | tamir etmek |
report | rapor etmek |
borrow | ödünç almak |
return | geri getirmek |
move | hareket, oynatmak |
put back | geri yerine koymak |
concern | ilgilendirmek |
don’t mess with it | buna karışma |
girls’ boarding school | kız yatılı okulu |
live | yaşamak |
white blouse | beyaz bluz |
grey skirt | gri etek |
long sleeves | uzun kollu |
make-up | makyaj yapmak |
lipstick | ruj |
go into town | kasabaya gitmek |
building blocks | inşaat blokları |
clean up the house | evi temizlemek |
couch | kanepe |
diary | günlük |
directions | talimatlar, emirler, yol tarifi |
do the grocery shopping | manav alışverişini yapmak |
dust the shelves | rafların tozunu almak |
excited | heyecanlı |
family member | aile üyesi |
feed | beslemek |
feeling | hissetmek |
fold | katlama |
hang | asmak |
mop | paspas |
newspaper | gazete |
obligation | zorunluluk |
pick up | toplamak |
put away | kenara koymak |
sibling | kardeş |
sweep | süpürmek |
take care of the pet | evcil hayvan beslemek |
task | görev |
vacuum the floor | yerleri süpürmek |
household | ev ya da aileye ait |
desk | masa |
neat | derli toplu |
carpet | halı |
plant | bitki, çiçek |
potted | saksıda, dikili |
peer | yaşıt, akran |
assessment | değerlendirme |
Diğer Ünitelerin Kelimeleri ve Anlamları
Chores İle İlgili Konu Anlatımı ve Alıştırmalar
8. Unit Chores Videolu Konu Anlatımı | Video İzle |
8. Sınıf İngilizce Chores Testleri (1) | Testi Çöz |
8. Sınıf İngilizce Chores Boşluk Doldurma (2) | Testi Çöz |
8. Sınıf İngilizce Chores Dialog (3) | Testi Çöz |
8. Sınıf İngilizce Chores Sıralama (4) | Testi Çöz |
Kategoriler: İngilizce Etiketler: 8. sınıf ingilizce 8. ünite kelimeleri, 8. sınıf ingilizce 8. ünite kelimeleri ve türkçeleri