Alain, kızmanın bir hastalık olduğunu söylemekte ne kadar haklıdır. Üstelik bulaşıcı, önü alınamaz bir illettir kızmak. Etrafınıza şöyle bir bakıverin. Olur olmaz şeylere sinirlenmeyen, hâlâ gülümseyebilen kaç kişi görürsünüz? Kızmak, şüphecilik, korku, saldırganlık... gıcıkla gelen öksürük gibidir; ... Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerden hangisiyle sürdürülebilir?  

... İçimizde çalkalanan denizleri, bir türlü boşalmayan yağmurları, düğümlenen duyguları dillendirmeyi onlardan beklemiyor muyuz? Onların konuşmayı, söylemeyi, anlatmayı sevdiği kadar biz susmayı sevmiyor muyuz? Ve onlar dokununca sazın tellerine, başlatınca bir şarkıyı, bir dizeyi doğrultunca denizlerimiz durulmuyor mu bizim, fırtınalarımız dinmiyor mu? Onlarla gülüp ağlamıyor, onlarla ürpermiyor muyuz? Öyleyse şairler, müzisyenler, şarkıcılar bizim dilimizdir, gönlümüzün dili... Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilebilir?

Bugün bilime olan saygımız, ona karşı bir korkuyu da içinde taşımaktadır. Saygımız büyüdükçe bu korkumuz da artmaktadır; çünkü bilinemeyenden, anlaşılamayandan korku doğaldır ve artık bilim dünyası (buna bilim adamlarının dünyası da denebilir) bizim dünyamızdan ayrılmıştır; onun içine giremeyiz, ona karışamayız, hele onu hiç eleştiremeyiz. Başka bir deyişle... Bu parçanın son cümlesi, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanabilir?  

Uygarlığın insanoğlunu mutlu edip etmediği konusu iki yüzyıldır tartışılmaktadır. Bu tartışma hiç de olumlu bir sonuca bağlanmış sayılmaz. Tekniğin sağladığı rahatlıklar yanında, doğadan uzaklaşmamız bize, yabancılaşmanın gittikçe artan acılarını yaşatmaktadır. Daha da kötü olarak,... Bu parçanın son cümlesi düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir?  

Şiirin geçmişi şiirdir, geleceği de şiirdir. Bu kadar biliyoruz, daha çoğunu değil. Şairler, şiiri nerde görseler tanırlar; kimin olduğunu, ne zaman yazıldığını bilmeseler de tanırlar. Kuşkusuz bir şiir bilgisinden kaynaklanmaz bu; çünkü şiirin bilgisi ve öğrenimi yoktur. (...) Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerin hangisi getirilebilir?  

... Ben köy kahvelerine gelmiş nice siyasetçinin, köylülerin okkalı soruları karşısında bunalıp kaçtığını görmüşümdür. Büyük şehirlerin "bilboard" larında "sessiz çoğunluğunun sesi" konulu afişler yapıştıranların köy kahvelerine gitmeye ve orada o "sessizlik'le karşılaşmaya cesaretleri var mı, bilmek isterdim. Bu parçayı aşağıdaki cümlelerden hangisiyle başlatmak en uygun olur?  

Çağımız toplumlarında sanatçıya büyük saygı beslenir. "Güzel sanatlar" deyimi bunun bir göstergesi sayılabilir. Sanat değil, güzel sanatı Sanat -zanaat ayrımı da bu saygının başka bir belirtge-sidir. Çağdaş toplumda diyelim marangozluk elbette saygın bir iştir; ama hayranlık konusu olarak ele alınamaz; çünkü marangoz yaratıcı sayılmaz;(...) Bu parça, düşüncenin akışına göre aşağıdaki cümlelerin hangisiyle sürdürülemez?  

... Malzemenin dağınıklığı, ayrıntılarda erimeden bir sentez yapmanın zorlukları, süreci bir mesafeden görerek değerlendirmenin gerektirdiği bilimsel nitelikler, bu konudaki yapıtların belli bir seviyeye erişmesini sayısal olarak sınırlandırmıştır. Dolayısıyla ülkemizde Batı sorununu inceleyen eserler arasında bir hevesin ürünü olanlar ya da ortaya sürülmek istenen bir tezi, tarihten çıkarılmış kanıtlarla bezemeye çalışanlar, çoğunluğu oluşturmuştur. Bu parçanın başına, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?