Sanat; güzeli arama, bulma veya onu yaratma anlamına gelen bir etkinliktir. Sanat bilgisinde sujeyi objeye yönelten “güzellik” kaygısıdır. Sanatçı, nesnesine yönelerek onu algılar ve kendine özgü bir biçimde ifade eder. Ancak bu sıradan bir anlatım değil estetik bir kaygıyla oluşturulmuş bir etkinliktir. Başlıca sanat dalları resim, müzik, sinema, heykeldir. Sanatın bu şekilde türlere ayrılmasının nedeni, sanatçının varlığı ifade etmek için kullandığı malzemenin çeşitliliğindendir. Parçaya dayanılarak aşağıdakilerden hangisine varılamaz?  

Sanat, sanatçıda başlayıp biten bir olay değildir. Sanatın işlevi, estetik bir zevk vermek, duyguları zenginleştirmek, kişiyi aydınlatmak, eğitmek, bilgilendirmektir. Paragrafta sanat bilgisinin hangi özelliği vurgulanmaktadır?  

Fotoğraf makinesinin icadıyla ressamlığın pabucu dama atılmıştır. Tabii ki, gerçeğe uygunluğu sanat olarak tanımlayan ressamlardan söz ediyoruz. Bu yüzden olsa gerek, felsefede de taklit olarak sanat anlayışı yerini yaratma olarak sanat anlayışına bırakmıştır. Bu parçadan aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?  

Bir ülkede bilim ve felsefe, başka alanlarda yapılanların bir aktarması ise sanat da başka türlü olamaz. Sanattan yoksun bir insan kitlesi yoktur. Ancak toplum sanatta yeterince ilerlememiş olabilir. Yine de sanat o topluluğun hayatını yansıtır. Bir insan topluluğunun hayatı nasılsa sanatı da öyle olacaktır. Çünkü sanat, insanın dünya görüşünün bir aynasıdır. Sanat, hem olanın hem de olmakta olanın habercisidir. Parçada sanatın hangi yönüne değinilmemiştir?  

Sanatçı önce doğadan bazı izlenimler alır. Bu izlenimleri kendisine göre senteze tabi tutar ve belli bir ifadeye ulaşır. İfade, sanatçının ruhunda meydana gelen estetik yaşantıdır. Sanatçı, estetik yaşantı ve sentezi belleğinde uzun süre muhafaza edemez. İçinde bulunduğu anlık ve eşsiz yaşantıyı söz, mermer, ses, boya gibi fiziksel varlık aracılığıyla somutlaştırır ve ölümsüzleştirir. Buna göre, aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-maz?  

Thomas güzeli, duyum yoluyla hoşlanılan şey olarak şöyle tanımlar: “Güzel, kendisinden dolayı ve seyirde hoşlanılan şeydir.” Estetik seyir üzerine yaptığı bu vurgulama ile Thomas, daha sonra özneye, öznenin sanat yapıtıyla kurduğu ilişkiye önem veren Yeniçağ estetiğine de öncülük etmiştir. Thomas'a göre, güzellikle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?  

Bir şiir, bir resim hakkında “Bu güzeldir.” ya da “Bu çirkindir.” türünden yargılara varırız. Bu yargılar estetik yargılar adını alır. Ancak bu estetik yargılar bilimdeki “Su 100°de kaynar.” türünden yargılardan farklıdır. Bilimde vardığımız yargılar, herkes için geçerliliği olan objektif yargılardır. Buna göre, estetik yargıları bilimsel yargılardan ayıran en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir?        

Sanat ve felsefe; insan ile doğa bileşimi içinde, oluşturucu ve değiştirici göreve sahiptir. İnsanoğlu, felsefe ve sanat ile kendisinin ne olduğunu anlamaya çalışır. Çünkü bu alanlardaki yaratılar, insan ve varlığın birer zorunlu ve mutlak parçasıdır. Buna göre, sanat ve felsefe aşağıdaki özelliklerden hangisine sahiptir?  

- Mikelanj: “İnsan elleriyle değil, beyniyle resim yapar.” - Leonardo: “Büyük sanatçıların zihinlerinin sanatta en faal olduğu an, dış uyarıcıya bağlı bir iş yapmadıkları zamandır.” Bu iki görüşe göre, sanat aşağıdakilerden hangisidir?  

Platon'a göre asıl gerçeklik idealardır. Dış dünya ise ideaların bir kopyasıdır. Doğayı yansıttığına göre sanat taklidin taklididir. Doğa, ideaların yansıması olduğuna göre mükemmeldir. Sanatçı da sadece bir taklitçidir. Parçaya göre, Platon'un sanat anlayışı ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur?