I. Ayağındaki sızı yürümesini engelliyor.
II. Yemeği yiyince üzerime ağırlık çöktü.
III. Bu işin yakında kokusu çıkacaktır.
IV. Onun boş sözlerini artık dinleyemem.
Numaralanmış cümlelerde koyu sözcüklerden hangisi gerçek anlamda kullanılmıştır?

Terim Anlamlı Sözcük: Bilim, sanat ya da meslek dalıyla ilgili bir kavramı karşılayan kelimelere terim anlamlı sözcük denir. Buna göre, aşağıdaki cümlelerin hangisinde “açı” sözcüğü terim anlamıyla kullanılmıştır?

Onun geniş hayal dünyası hepimizin dikkatini çekiyor, üslubu hepimize ışık oluyordu. Cümlesinde aşağıdaki sözcüklerden hangisi mecaz anlam ifade etmez?

I. Son albümünün çok tutulacağını düşünüyorum.
II. Odanın ışığı gözümü çok rahatsız ediyordu.
III. Sırtındaki ağır çantayı taşımakta zorlanıyordu.
IV. Bu konuda bize çamur attığı gayet açıktı.
Numaralanmış cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden hangileri gerçek anlamda kullanılmıştır?

Aşağıdaki cümlelerden hangisinde terim anlamlı bir sözcük kullanılmamıştır?

I. Oğlunun gidişiyle aniden çöktü zavallı adam.
II. Uzun saçlarını siyaha boyadı.
III. Bir baş ağrısı ara ara onu yokluyordu.
IV. Masmavi denizi izledik saatlerce ikimiz.
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde mecaz anlamlı sözcüğe yer verilmiştir?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde koyu sözcük mecaz anlam ifade eder?
I. Bize doğru bilgiler verdiğine eminim.
II. Dışarıdaki soğuk nedeniyle ağaçlar donmuştu.
III. Yeni gelen misafiri boş odaya yerleştirdik.
IV. Bu işte mutlaka onun parmağı vardır.

İsmail, Türkçe dersinde gerçek anlamlı sözcüklerin “Bir kelimenin akla gelen ilk anlamı.” olduğunu öğrenmiş. Arkadaşlarından da “yanmak” sözcüğünü gerçek anlamına gelecek şekilde cümle içerisinde kullanmalarını istemiş.
İsmail’in arkadaşlarından hangisi “yanmak” sözcüğünü gerçek anlama gelecek şekilde kullanmıştır?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir sözcüğe yer verilmiştir?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı bir sözcük kullanılmamıştır?

Aşağıdaki sözcüklerden hangisi metinde gerçek anlamının dışında kullanılmıştır?

“Dünya” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Dünya, Güneş’e yakınlık bakımından üçüncü gezegen.” cümlesindeki anlamıyla özdeş kullanılmıştır?

(I) Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. (II) Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar. (III) Hintli, tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır; ama akrep onu tekrar sokar. (IV) Yakınlardaki biri adama akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler: (V) Ama Hintli adam şöyle der: "Sokmak akrebin doğasında vardır. (VI) Benim doğamda ise sevmek var (VII) Akrebin doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmekten neden vazgeçeyim?”
Aşağıdakilerden hangisi yukarıda anlatılanların ana düşüncesini desteklemez?

(I) Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. (II) Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar. (III) Hintli, tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır; ama akrep onu tekrar sokar. (IV) Yakınlardaki biri adama akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler: (V) Ama Hintli adam şöyle der: "Sokmak akrebin doğasında vardır. (VI) Benim doğamda ise sevmek var (VII) Akrebin doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmekten neden vazgeçeyim?”
Hintli adamın akrebe yardım etme nedeni hangi cümlede verilmiştir?

Zorluklar beni yıldırmadı. Hatta zorlukların azmimi bilediğini, enerjimi artırdığını, beni başarıya odakladıklarını bile söyleyebilirim. Bunca zorluğu yaşamasaydım, okumaya, yazmaya bol zaman ayırabilseydim çok daha verimli ve başarılı olabileceğimi düşündüğüm anlar olmuştur Ne var ki zorlukları yaşamasaydım, bazen kendimin de şaştığı bu azim ve enerji belirebilir miydi ben de bilmiyorum.
Bu parçanın yazarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Dost dediğin sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile seni sevmeli; dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana iyi davranabilmeli. Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli. Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli ve ağladığında seninle ağlamalı. Ama hepsinden daha çok dost dediğin matematiksel olmalı; sevinci çarpmak, üzüntüyü bölmeli, geçmişi çıkarmalı, yarını toplamalı, kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı ve işi bitince seni bir tarafa atmamak. Aşağıdakilerden hangisi bu metinle ilgili olarak sorulamaz?

Dost dediğin sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile seni sevmeli; dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana iyi davranabilmeli. Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli. Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli ve ağladığında seninle ağlamalı. Ama hepsinden daha çok dost dediğin matematiksel olmalı; sevinci çarpmak, üzüntüyü bölmeli, geçmişi çıkarmalı, yarını toplamalı, kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı ve işi bitince seni bir tarafa atmamak.
Bu metnin ana düşüncesini en iyi ifade eden cümle hangisidir?

“Bitki örtüsünü ve çeşitliliğini nasıl iklim koşullan belirliyorsa zihinsel coğrafyayı da insanın içinde yaşadığı kültür, aldığı eğitim, toplumun kişiye yaklaşımı belirlemektedir.”
Bu cümlenin anlatımıyla ilgili olarak en çok hangisi söylenebilir?

"Marketimizde ürünler bayatlamaya fırsat bulamaz.” yazılı bir afişle aşağıdakilerden hangisine dikkat çekilmektedir?

“Gerçekten” sözcüğü hangi cümlede diğerlerinden farklı anlamda kullanılmıştır?

1.Dilara : Bu sabah nasılsın bakalım.
2.Reyhan : Çok ama çok iyiyim.
3.Dilara : Baban aldığın hediyeyi beğendi mi?
4.Reyhan : Hem de nasıl, bayıldı.
5.Dilara : Ben de sana babanın çok sevineceğini söylemiştim.
6.Reyhan : Ben de hediyeyi alırken içimde mutluluk büyütüyordum.
Dilara ve Reyhan’ın numaralanmış sözlerinden hangilerinde mecazlı anlatım kullanılmıştır?

"Kadar” sözcüğü hangi cümleye “yaklaşık” anlamı katmıştır?

“-ce/-çe" eki aşağıdaki cümlelerin hangisinde edat görevinde kullanılmamıştır?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "de”nin cümleden çıkarılması anlam daralmasına yol açmaz?

Aşağıdaki yapılan tanımlar “narin, sırtlamak, namzet" sözcükleriyle eleştirildiğinde hangisi açıkta kalır?

“İki taraftan birini dinlemeden karar veren, doğru karar verse bile adaletsizlik etmiş sayılır."
Bu cümleye anlamca en yakın cümle hangisidir?

“Gibi” edatı söze benzetme ve eşitlik anlamı katar.
I. Dilara gibi Zeynep de ders çalışıyor.
II. Bir saat içinde sokaklar çiçek gibi oluverdi.
III. Bu ev de bizim ev gibi bakımlı.
IV. Hava soğudu, kar yağacak gibi.
Yukarıdaki cümlelerin hangileri açıklamaya uygun örnek değildir?

Onu tanıdığımda bir lokantada çalışıyordu. (I) O sıralar henüz yazar olarak ünlü olmamıştı. (II) Yazdığı öyküleri de takma bir isimle yazıyordu. (III) Dili de henüz tam olgunlaşmamıştı. (IV) Daha yeni yeni öykü yazmaya başlamıştı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinin baş tarafına bağlacı getirilebilir?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde parantezle gösterilen yere nokta (.) koymak uygun değildir?

Bu görselle ilgili olarak hangi yorum yapılırsa mantıklı olmaz?

1. dostu
2. olanın
3. iyi
4. aynaya
5. yoktur
6. gereksinimi
Karışık olarak verilmiş sözcüklerden anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulmak istenirse doğru sıralama nasıl olur?

Mert : Büyük babam güngörmüş ve sevecen bir adam olduğu için herkes tarafından sevilir ve ona akıl danışılırdı.
Mert’in konuşmasındaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?

Geçim sıkıntısının insanın kişiliğini bozduğu bir dönemde o, sıkıntılarını göz ardı edip hep kendisi olmak için uğraşıyor.
Bu cümlede altı çizili söz grubuyla anlatılmak istenen hangisidir?

I. İstanbul'a tren ile gittik.
II. İstanbul'dan Füsun ile Zuhal geldiler.
Numaralanmış cümlelerdeki altı çizili sözcükler için aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur?

Bir büyük anne ve büyük baba torunlarını ziyarete giderler. Büyük baba her öğleden sonra uyur. Bir gün çocuklar, şaka yapmak için onun bıyıklarına yumuşak ve ağır kokulu bir peynir sürerler. Büyük baba kısa sürede bir koku alarak uyanır. "Bu oda niye kokuyor?” diye hiddetle söylenir. Kalkar kalkmaz mutfağa gider. Çok geçmeden mutfağın da koktuğuna karar verir ve böylece temiz hava almak için dışarıya yönelir. Dışarı çıktığında da onu bir sürpriz bekler. Açık hava da onu ferahlatmaz ve büyük baba herkese ilan eder: “Tüm dünya kokuyor Bu durum yaşam için de ne kadar doğrudur. Tutumlarımızda “ağır kokulu peyniri” taşıdığımızda tüm dünya kötü kokar.
Bu metinden hareketle hangi değerlendirme yapılamaz?

Bir büyük anne ve büyük baba torunlarını ziyarete giderler. Büyük baba her öğleden sonra uyur. Bir gün çocuklar, şaka yapmak için onun bıyıklarına yumuşak ve ağır kokulu bir peynir sürerler. Büyük baba kısa sürede bir koku alarak uyanır. "Bu oda niye kokuyor?” diye hiddetle söylenir. Kalkar kalkmaz mutfağa gider. Çok geçmeden mutfağın da koktuğuna karar verir ve böylece temiz hava almak için dışarıya yönelir. Dışarı çıktığında da onu bir sürpriz bekler. Açık hava da onu ferahlatmaz ve büyük baba herkese ilan eder: “Tüm dünya kokuyor Bu durum yaşam için de ne kadar doğrudur. Tutumlarımızda “ağır kokulu peyniri” taşıdığımızda tüm dünya kötü kokar.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi metnin yazma planının bir parçası olamaz?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlem olan sözcük “özlem” belirtmektedir?

Yakınlarımın “müthiş” diye niteledikleri bir çalışma azmine ve düzenli çalışma disiplinine sahiptim. Aralıksız yirmi saat çalışabilirdim. Yine “müthiş” sözcüğüyle ifade edebileceğim bir okuma hırsım ve hızım vardı.
Aşağıdakilerden hangisi bunları söyleyen kişinin özelliklerinden biri olamaz?

Olayları ve durumları değerlendirirken, nesneleri anlamlandırırken, davranışları yorumlarken kültürün bizlere verdiği gözlerle görür, verdiği akılla fikir yürütürüz. Bir insanın değerleri ve yargıları, kendisi farkında olmadan ona içinde yaşadığı kültürünün verdikleridir. Bunun farkına varılmaz, çünkü insan zamanla o kültüre dönüşür ve onun bir parçası olur.
Yukarıdaki metnin içeriği ile ilgili hangisi söylenemez?

I. Telefona cevap vermediklerine göre buraya geliyor olabilirler.
II. Bizimle gelmediğine göre hastalanmış olabilir.
III. Onun bu konuda yalan söylediğine inanamam.
IV. Böyle bir romanı kim okumaz ki?
Numaralanmış cümlelerin hangilerinde olasılık anlamı vardır?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “de" bağlacı cümleye “katılma” anlamı katmıştır?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bir işi başarıncaya değin çok sıkıntı çekmek, güçlüklerle karşılaşmak” anlamında bir deyim kullanılmıştır?

Arkadaşım küçük kızını, bir kutu altın renkli rulo kaplama kâğıdını ziyan ettiği için cezalandırmıştı. Durumları iyi değildi; kızının, kâğıtları bir kutuyu süslemeye harcaması onu çok sinirlendirmişti. Buna rağmen çocuk ertesi sabah hediyeyi babasına getirdi: “Bu senin için babacığım."dedi. Arkadaşım gösterdiği tepki için kendini suçlu hissetti, ama kutunun boş olduğunu görünce için için sinirlenmekten de kendini alamadı. Kutuyu açınca kızma: “Birine bir hediye verdiğin zaman içinin dolu olması gerektiğini bilmiyor musun dedi. Küçük kız babasına yaşlı gözlerle baktı ve şöyle dedi: "Ben kutunun içine Öpücüklerimi üflemiştim, hepsi senin için babacığım” Babanın içi paramparça olmuştu.
Arkadaşım bu altın renkli kutuyu yatağının başucunda yıllarca sakladığını anlattı bana. Ne zaman cesaretini kaybetse kutunun içinden hayali bir öpücük çıkarıp onu oraya koyan çocuğunun sevgisini o hatırladığını söyledi.
Bu olay hangi anahtar kelimelerle zihinde kalıcı olarak tutulabilir?