Fazıl Hüsnü on beş yıldır azalmayan bir verimlilikle şiir yayımlamakta. İlk şiirlerinde soyut bir sanata doğru yol alırken anlaşılmazlık dehlizlerinde kaybolup gideceğini sananlar tümüyle aldandı. Soyut kavramlarla somut gerçekleri uzlaştıran bir şair olarak kendisini eleştirenlerin sözünü ettiği tehlikeyi şiirinden uzak tuttu. Bu parçaya göre Fazıl Hüsnü’yü eleştirenlerin başlangıçta onun şiirlerinde göremedikleri nitelik, aşağıdakilerin hangisidir?  

Sanat yapıtlarında anlamı güçlendirmek için benzetme, eğretileme, anıştırma gibi mecazlara başvurulur. Böylece anlatımın daha etkili, çekici ola-cağı umulur. Ancak bu tür anlatım, yazarı gerçeklerden uzaklaştırılabilir, gösterişe götürülebilir. Birçok şair ya da yazarın eserinde bu nedenle (.......) denen nitelik bulunmaz. Bu parçadaki parantezle belirtilen boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?  

Aşağıdakilerin hangisi duru bir cümledir?  

Usta bir yazar, sözünü bin dereden su getirerek söylemez. Söyleyeceğini doğrudan der; sözü allayıp pullamadan söyler. Yakalamamızı istediği balığı asla okyanusa salmaz, küçük bir akvaryum içinde koyar önümüze. Bu parçada sözü edilen anlatım nitelikleri aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?  

17. yüzyılda Samuel Pepys adında bir İngiliz yurttaşı, günlük yazmak ve günlüğünü herkesten gizli tutmak için özel bir şifre icat etmişti. Sonradan bu günlük, bilim adamlarının eline geçti, şifre çözüldü ve dünyanın en ilginç günlüklerinden biri ortaya çıktı. İlginç olmasının nedeni, gizliliği garantiye alan Pepys’in büyük bir............yazmasıydı. Bu paragraftaki boşluğa aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?  

Anlatımda bu niteliği sağlamak İçin gerekli öğelerden biri de somutluktur. Somutluk, genellemelerden kaçınma, düşünceleri belirgin kılma, kavramları adlandırma, örnekleme, sayılara bağlama, karşılaştırma gibi yollarla sağlanır. Bu parçada sözü edilenlerle sağlanmak istenen anlatım niteliği aşağıdakilerden hangisidir?  

(I) Hüseyin Rahmi kusurları çok bir yazardır ve bu yönden ilk eserleriyle son eserleri arasında hiçbir fark yoktur. (II) Gerçi eserlerindeki tipler ustaca yaratılmıştır. (III) Betimlemeler son derece canlıdır. (IV) Konuşmalar ara sıra orta oyununu andırsa da yerindedir. (V) Ancak bu konuşmalar kimi kez gereksiz sözcüklerle uzayıp gider. Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisi duruluk niteliğiyle ilgilidir?

(I) Bu iki uzun öykü Çehov'un öykücülüğünün en belirgin özelliklerini yansıtması bakımından dikkat çekiyor. (II) Öncellikle, olaylar anlatılırken bir dönemin panoraması de sergileniyor. (III) İnsan yaşamının trajik yanları da veriliyor. (IV) Kişiler, ne kadar acılı, hüzünlü de olsalar yaşama sevinçlerini, umutlarını yitirmiyorlar. (V) Her ikisinde de kısa cümlelerle oluşturulan sıcak, sürükleyici bir anlatım var. Yukarıdaki cümlelerin hangisinde akıcılık ni-teliğinden söz edilmiştir?  

Bu şiirler yoğun bir çaba istiyor okurdan. Anlaşı-lırlığın zorluğundan ya da şiir sanatının bütün kapalı öğelerini içerdiklerinden değil bu; yalın bir anlatım içinde okuru ilk anlamın ötesine çağıran şiirler olduklarından. Bu parçada sözü edilen şiirlerde var olduğu belirtilen anlatım niteliği aşağıdakilerden hangisidir?

Bakın size çekinmeden söylüyorum: Romanlarımda geçen olayları, sevgileri, serüvenleri benim yaşadığımı sananlar aldanırlar. Bunların pek azında “ben” varım. Kişi olarak değil, yazar olarak yaşadığım olaylardır onlar. Yarı yarıya kurarak, düşleyerek, yaratarak...Örneğin, “Suçumuz İnsan Olmak” en beğenilen romanımdır. Bu romanda anlattığım olayların hiçbiri başımdan geçmedi. Bu parçada ileri sürülenlere göre yazarın romanlarında aşağıdaki niteliklerin hangisinin bulunduğu söylenebilir?