LYS Dil ve Anlatım Paragrafta Anlam Testleri 3
LYS Dil ve Anlatım Paragrafta Anlam Testleri 3
LYS Dil ve Anlatım Paragrafta Anlam Testi Çöz
Başla
Tebrikler - LYS Dil ve Anlatım Paragrafta Anlam Testleri 3 adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Bizdeki yaygın roman geleneği toplum bilimsel roman geleneğidir. Toplumsal konuların ele alınması, savlar, toplumsal sorunların çözümü, toplumun kurtuluşu için yol gösterilmesi beklenir romandan. Bu tür didaktik eğilimlere karşıyım. Her roman kendi yapmak istediği içinde kendi tasarısına göre değerlendirilmelidir? Bu parçada böyle konuşan yazarla ilgili olarak aşağıdaki yargıların hangisine varılamaz?
A | Romanın kendi bağlamı içinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünür. |
B | Yapıtlarında nasıl anlatırım kaygısı anlattıklarından daha önemlidir. |
C | Bilinen roman geleneğinin toplumu ele almak, onu irdelemekle ilgili olduğunu düşünür. |
D | Romanın insanları değiştirme kaygısının olmaması gerektiğine inanır. |
E | Öğretici yaklaşımın romanla ilgisinin olmadığı iddiasındadır. |
Soru 2 |
Doğu'nun efsaneleri, hikâyeleri ve masalları arasında kendimi evimde ve rahat hissediyorum. Batının hikâyeleri ise kendimi değiştirmek ve sormak için bana gerekli. Belli ülkeler, şehirler ve coğrafya için de aynı şeyler söylenebilir. En mutlu yaşam, ikisini de insanın kendi ruhunda derinden hissedebilmesi, roman yazmak için gerekli ruhsal karmaşayı, çatışmayı bu ruhsal derinlikten çıkarabilmesi Bu parçada konuşan kişi aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir?
A | Kendisini farklı bir boyuta taşımak için Batı'nın öykülerini okuduğuna |
B | Doğu'nun yazınsal yapıtlarını okuduğunda yerellik duygusu hissettiğine |
C | Evrenseli anlayabilmek için yereli iyi bilmek gerektiğine |
D | Huzurlu bir yaşam için Doğu ve Batı’yı ruhumuzda hissetmemizin önemine |
E | Roman yazmak için Doğu ve Batı birleşiminden yararlanmak gerektiğine |
Soru 3 |
Resim, fincanın kendisi değildir; fincanın resmidir. Resim doğanın kendisi değildir; doğanın resmidir. Kuşkusuz tiyatro da öyle. Yaşamla kişiler değildir tiyatro; yaşamla kişilerin oyunlaştırılmasıdır. Coşku da ne fincana ne.de yaşama bakmakla doğmuyor. Coşkunun kaynağı fincanın resminin yapılışında, yaşamın oyunlaştırılmasında, bu sanatsal eylemi gerçekleştirmenin sağlanışındadır. Her şey sanatçının gördüklerini kendince ona yeni bir biçim vererek aktarmasında gizlidir. Bu parçada sanatçıyla ilgili vurgulanan aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A | Sanatçı ayna görevi yapmaz. |
B | Sanatçı, anlattıklarını olduğu gibi aktarmaz. |
C | Sanatçı dile getirdiklerini kendi imbiğinden geçirir. |
D | Sanatçı gördüklerini kişiliğiyle de yoğurur. |
E | Sanatçı yetenekli olduğu dalda başarılı olabilir. |
Soru 4 |
“Gençler okumuyor.” deyip duyuyoruz; ama gerçekte öyle midir? Bunu bilmek zor. Ayrıca, şimdilik gençler az okusalar bile, belki İnternet'le bilgisayarla, televizyonla o açığı bir ölçüde telafi ediyorlardır. 1950'li yıllarda Mersin'in nüfusu 50 - 60 bin kadardı. Anımsadığım kadarıyla tek bir kitapçısı vardı. Arada bir uğrar, yeni bir kitap çıktı mı diye oralara bakardım. O kadar az yeni kitap çıkardı ki ne yeniyse onları hemen görebilirdiniz. Şimdi kentlerimizin çoğunda kitapçılar büyük ve kapsamlı. Hepsinde yüzlerce genç merakla kitapları karıştırıp duruyor. Hemen her gün yeni kitaplar çıkıyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A | Gençlerin okumadığı düşüncesi gerçeği tam olarak yansıtmıyor. |
B | Okumanın insana kazandırdıklarını, kitap dışındaki başka araçlar kısmen de olsa sağlayabiliyor. |
C | Kitap yayıncılığı günümüzde eskiye oranla çok çok gelişmiştir. |
D | Günümüzde yayımlanan kitapları takip etmek eskisinden daha zordur. |
E | Çeşidi ve baskı sayısı ne kadar fazla da olsa kitap merakı günümüzde azalmıştır. |
Soru 5 |
Özgüven kişinin kendi değerini bilme, kendisine saygıyla, sevgiyle, dürüst bir şekilde davranabilme yeteneğidir. Sevilen herkes değişime açıktır. Bu durumda önemli olduğumuzu, biz var olduğumuz için dünyanın daha iyi bir yer olduğunu hissederiz. Yeterliliğimize güveniriz. Başkalarının da değerini görmeye ve buna saygı göstermeye hazır oluruz. Güven ve umut yayarız. Seçme şansımız vardır. Kendimizdeki her şeyi insanca özellikler olarak kabul ederiz. Bu parçada özgüvenli kişilerin özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir?
A | Özgüven sahibi kişinin değişime kapalı olmayacağına |
B | Özgüven sahibi kişilerin iş yaşamlarında da başarılı olduklarına |
C | Özgüven sahibi kişinin kendini değerli bulduğuna |
D | Özgüven sahibi kişinin inanılan biri olduğuna |
E | Özgüven sahibi kişinin başkalarının da değerli yönlerini görebildiğine |
Soru 6 |
Başkalarıyla yaşanacak sürtüşmelerden kaçınmak için insanlara kendileri yerine başkalarını sevmeleri öğretilmiştir; ancak bu durum, kişinin kendine değer vermemesine yol açar ve şöyle bir durum, bir soruyla karşılaşırız; Kişi kendini sevmezse, başkalarını nasıl sevebilir? Kişinin kendisini sevmesinin başkalarını da sevmesini mümkün kıldığı konusunda sayısız kanıtımız vardır. Diğer yandan öze değer vermekle bencillik aynı şey değildir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemistir?
A | Kişinin kendine değer vermesinin bencillik olmadığına |
B | Başkalarını kendimizden daha çok sevmenin çatışmalardan kaçmanın bir yolu olmadığına |
C | Yapılan işte başarılı olmanın kişinin özüne değer vermesine bağlı olduğuna |
D | Başkalarını sevmek için önce kendimizi sevmek gerektiğine |
E | Sürekli başkalarını sevmeye zorlanmış bireyin kendine değer vermediğine |
Soru 7 |
Günlük yaşamda önyargılarla, karmaşık duygular ve aptallıklarla karşı karşıya geliriz. Önemli olan onları yok farz etmek, hiçe saymak değil, üstesinden gelmektir. Sizin bu konuda sahip olduğunuz en değerli şey kendinizsiniz. Tabii eğer hemen harekete geçip bir adım önde olursanız. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir?
A | Önemli olanın zorlukları aşabilmek olduğuna |
B | Yaşamda birçok durumla karşılaşabileceğimize |
C | İnsanın sahip olabileceği en önemli hâzinenin kendisi olduğuna |
D | Kişinin işinde zirveye çıkması gerektiğine |
E | Hemen harekete geçip bir adım öne geçmenin önemli olduğuna |
Soru 8 |
Kişiler, davranışlarının ve duygularının nedenini ve sorumluluğunu çevresel unsurlara yükleyerek yanılmaktadırlar. Çok duymuşuzdur ve eminim siz de şöyle düşünmüşsünüzdür: “Beni sinirlendirdi.”, “Günümü berbat etti.”, “Tutumun ve tavrın beni çok incitti.”... Eğer kişi, “Arkadaşımın bu davranışı beni sinirlendirdi.” yerine “Arkadaşımın bu davranışına kendimi sinirlendirdim.” düşüncesiyle yaklaşıyorsa, duygusal tepkilerimin temelinde olaylar değil, bu olaylara ilişkin olarak ürettiğim yorumiar yatıyor, diyebiliyorsa daha az sinirlenecek, daha az üzülecek, daha az alınacaktır. Bu paragraftan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A | İnsanlar yaşadıkları olumsuzlukları genellikle dış nedenlere bağlarlar. |
B | Olayları önemli kılan kendileri değil, onları değerlendiriş biçimimizdir. |
C | Olaylar büyük değildir; onları biz büyütürüz gözümüzde. |
D | Olayları bizim değil, karşımızdakinin abarttığını düşünüp olgun davranırsak üzülmeyiz. |
E | Pireyi deve yapmayan bir anlayış bizi daha az duygusal kılar. |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
8 tamamladınız.
← |
Liste |
→ |
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | Son |
Geri dön
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyor
Mükemmel