11. Sınıf Dil ve Anlatım Paragraf Yorumu Testleri 2
11. Sınıf Dil ve Anlatım Paragraf Yorumu Testleri 2
11. Sınıf Dil ve Anlatım Paragraf Yorumu 2 Testi Çöz
Başla
Tebrikler - 11. Sınıf Dil ve Anlatım Paragraf Yorumu Testleri 2 adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Sanatçının üstün kişiliği, hayal gücü zengin iç dünyası eserlerinde dile geldiği için, okurlar kendi kişisel hayatlarında hiçbir zaman tadamayacakları duyguları sanatçıyla paylaşmak imkânını kazanırlar... Bu paragrafın sonuna aşağıdaki cümlelerden hangisi en uygun düşer?
A | Bu nedenle yazar, okuyucusuna bu zenginlikleri verebildiği sürece beğenilir. |
B | Bu da sanatçının yaratma gücünün bir sonucudur. |
C | Ancak bu şekilde eserden zevk alınabilir. |
D | Bunun sonucu olarak da yazar ve okuyucu arasında bir iletişim bağı oluşur. |
E | Fakat bu akıcılık yazarın kesintili yorumlarıyla sıkıcı hale getirilmemelidir. |
Soru 2 |
Halk için yazayım derken, romanın sanat yönüne, tekniğine hiç özen göstermemesi Gürpınar’ın usta bir yazar olmasını engellemiş tek kelime ile onu basitliğe sürüklemiştir. Bu yüzden bazı eleştirmenlerce küçümsenmiş ve hor görülmüştür. Ama bütün kusurlarına karşın, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi “Türk romanında hakiki konuşma Hüseyin Rahmi’yle başlar (...) Edebiyatımıza sokak onunla girmiştir.” Gerçekten de Türk romanına İstanbul’daki günlük yaşamın canlılığını ve sıcaklığını ilk getiren odur. Paragrafa göre, Gürpınar için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A | Birçok eleştirmence küçümsenmiştir. |
B | Sokak, edebiyatımıza onunla girmiştir. |
C | Eserlerinde psikolojik tahlillere sıkça yer vermiştir. |
D | Halk için yazmayı kendine ilke edinmiştir. |
E | Romanın sanat yönüne pek özen gösterilmez. |
Soru 3 |
Edebiyat türleri içinde en önemli politik rolü her zaman roman yüklenmiştir. Aydınlar arasında İnsanlarla en yakın ilişkisi olan romancıdır. Romancıda gözlemci niteliklerinin bulunması gerekir; çünkü romanlarında insanları ve onların içinde yaşadıkları çevreyi dile getirmek ve bunları tanımak zorundadır. Burada, romancının kafasından birşeyler uydurmadığını anımsatmak gerekir. Romancı yaratır, ama yaratısını gerçeğe dayandırarak, bu gerçeği güncel yaşamdan, insanlardan ve bir çevreden çıkartarak örneğini toplumdan alarak yaratır. Paragrafa göre aşağıdakilerden hangisi bir romancıda bulunan özelliklerden değildir?
A | Romancı iyi bir gözlemcidir. |
B | Romancının yaratıcı bir özelliği vardır. |
C | Romancı bir ütopyadan bahsetmez. |
D | İyi bir romancı birçok ilme de vakıf olmalıdır. |
E | Toplumla en güzel diyaloğu olan sanatçı, romancıdır. |
Soru 4 |
Yazarın yorumu ile yetinmememizin başka nedenleri de vardır. Çoğu kere iyi bir sanat eserinde sanatçının farkında olmadan koyduğu şeyler bulunur. Eserin anlamı onun sandığından daha zengindir. Birtakım meziyetleri vardır ki bunları kendi düşünerek, hesaplayarak sağlamamıştır. Eleştiriciler onları meydana çıkarabilir; yeni anlamlara işaret edebilirler. Nitekim bütün sanat eserleri çağlar boyunca didiklenmiş, yeni yorumları yapılmış, gizli kalmış zenginlikleri belirtilmiştir. Hamlet eleştirileri bu söylediğimizi doğrulayacak bir örnektir. Parçanın temel düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A | Bir eser için, sanatçının yaptığı yorum en gerçekçi olanıdır. |
B | Eleştirmenler, bir sanat eserindeki incelikleri çıkarabilirler. |
C | Kimi sanat eserlerinden yeni yeni incelikler çıkarılabilir. |
D | Birçok sanat eseri vardır ki çağlar boyunca yeniden ele alınmıştır. |
E | Hamlet üzerine yapılan eleştiriler en zengin olanıdır. |
Soru 5 |
Richards, “Şiir psikolojik bir olaydır, bir yaşantıdır” derken kimin yaşantısını düşünüyor? Şair kendi iç dünyasında birtakım duygulara itilerek, tavırları düzenler ve bu yaşantısını bir metin halinde dile getirir. Öyle ki, metni okuyanlarda da şairinkine yakın bir yaşantı meydana gelir. Ama bu aktarım işinde iki yaşantının özdeş olmasını engelleyecek nedenler vardır. Sözcüklerin anlamı her okurda az çok değişik çağrışımlar uyandıracaktır, çünkü her birimiz için sözcüklerin çağrışımları farklı bağlamlarda yer alır. Parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A | Şiir psikolojik bir olaydır. |
B | Şair ve okuyucu bir şiirde aynı iklime girer. |
C | Şiir, şairinin iç dünyasını yansıtır. |
D | Şiir diğer edebi türlerden çok farklıdır. |
E | Şiirdeki anlam her okuyucuda farklı çağrışımlar uyandırabilir. |
Soru 6 |
Eğer sanat, sanatçının kendi duygularını dile getirmesinden ibaretse, işlevi de budur. Sanatçı kendisini dürten, adeta rahatsız eden, zorlayan bir takım duyguları dile getirme ihtiyacı içindedir. Bunları bir biçim verip sanat eseri halinde ifade edince rahatlar. Öfkelenen bir insanın bağırıp çağırınca rahatlaması gibi. Goethe, Genç Werther’in Istırapları eserini yazmakla marazi birtakım duygulardan nasıl kurtulup yeni bir hayata başlayabileceğini hissettiğini anılarında anlatır. Parçaya göre sanatçının eser vermekteki amacı nedir?
A | Geniş kitleleri etkilemek arzusu |
B | Duygularını okuyucusuna aktarabilme düşüncesi |
C | Herkes tarafından tanınma isteği |
D | Gönlündeki birtakım duygulan dile getirme arzusu |
E | Başkaları tarafından da anlaşılma düşüncesi |
Soru 7 |
Bir çoğumuzun kafasında yerleşmiş yaygın bir inanç vardır. Denir ki eserin anlamını yazarından daha iyi kimse bilemez; eser onun elinden çıktığına göre eserde ne anlatıldığını, nasıl yorumlanması gerektiğini o bilir. Eserin gerçek anlamı yazarın düşündüğü anlamdır. Bu iddianın doğru olduğunu sanmıyoruz. Yazarın anlatmak istediği ile anlattığı şey her zaman aynı olmaz. Bazen biz de konuşurken sözümüzün yanlış anlaşıldığını görerek “Ben onu demek istemedim şunu demek istemedim” der ve meramımızı yeni baştan anlatmak için sözlerimizi değiştirerek aynı şeyi başka şekilde söylemek gereğini duyarız. Aşağıdakilerden hangisi paragraftaki düşüncelerle çelişir?
A | Eserdeki anlam, yazarın anlatmak istediğidir. |
B | Bir eseri okuyucusu kendince yorumlayabilir. |
C | Yazar, anlatmak istediklerini her zaman eserine yansıtamayabilir. |
D | Bazen bizim de anlatmak istediklerimiz yanlış anlaşılabilir. |
E | Eserdeki anlam, yazarın anlatmak istediği veya okuyucunun anladığı şekilde de olabilir. |
Soru 8 |
Bir kere sanatçının yaşantısı ile okuyucununki aynı olabilir mi? Unutmayalım ki sanatçının eseri meydana getirirken ki yaşantısı sadece bir duyguyu, (sevinç, keder vb.) yaşamak değildir. Bunun yanı sıra yaratma sıkıntıları, zaman zaman yaptığını yetersiz bulmanın verdiği umutsuzluk, bazen de teknik bir güçlüğü yenmenin verdiği keyif gibi okuyucunun paylaşmadığı duygular vardır ki bunları sanatçının yaşamış olduğunu okur bilemez de. Bu bakımdan okur, sanatçının yaşantısını aynen duyar, demek yanıştır; bir kısmını duyar olsa olsa ……………. Paragrafın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir?
A | Yazar ve okuyucunun birbirlerine paralel duyguları paylaşması beklenemez. |
B | Yazar, duygularını okuyucusuna aktarabildiği ölçüde başarılıdır. |
C | Okuyucunun, yazarın duygularını her eserinde sezinlediği. |
D | Bir sanatçının bütün eserlerinin okuyucu tarafından benimsenemeyeceği. |
E | Yazarın ferdi duygularını eserine yansıtmaması gerektiği |
Soru 9 |
Tolstoy’u, sanatı eğitici olarak gören diğer düşünürlerden ayıran bir nokta da bu eğitimin duygulara dayandırılmasıdır. Genellikle eğiticilik yönü bilgisel bir yöndür. Okura sanat yoluyla bazı bilgiler kazandırır; uygun örneklerle ahlâk dersi verilir ya da bazı gerçekler açıklanır. Tolstoy ise sanatın eğiticilik rolünü belli duyguları aşılamakta bulur, insanları duygularda birleştirmek suretiyle sanatın topluma yararlı olacağı kanısındadır. Bu bakımdan Tolstoy’la, insanların gözünü gerçeklere açmak isteyen Brecht, çok ayrı uçlarda yer alırlar. Paragrafa göre Tolstoy ile Brecht arasındaki temel farklılık aşağıdakilerden hangisidir?
A | Tolstoy’un sanattaki eğiticilik öğesini benimsemeyişi. |
B | Sanatın eğiticilik yönüne farklı yaklaşımları. |
C | Brech’in eğiticilik öğesindeki ılımlı yaklaşımı. |
D | Her ikisinin de farklı akımlara bağlı oluşu. |
E | Ait oldukları kültürlerin farklılığı |
Soru 10 |
“Dünyamıza Amerikan edebiyatı gerekli olduğu kadar, Rus edebiyatı da gereklidir. Fransız ve Avusturya müziği kadar, Rus müziği; İtalya, İngiliz ve Sovyet filmleri kadar Japon filmleri de gereklidir. Dünyamıza Henr Moore gerekli olduğu kadar Meksika ressamları da, O’ Casey kadar Brecht de, Picasso kadar Chagall da gereklidir.” diyen bir kişi için en kapsamlı yargı aşağıdakilerden hangisi olur?
A | Sanatın evrenselliğini özümsemiştir. |
B | Dünya edebiyatını takip etmektedir. |
C | Amerikan ve Rus edebiyatına daha yakındır. |
D | Görsel sanatlara da ilgisi vardır. |
E | Gelişmiş milletlerin edebiyatlarının etkisindedir. |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
10 tamamladınız.
← |
Liste |
→ |
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
1 | 2 | 3 | 4 | 5 |
6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
Son |
Geri dön
Başarıyla tamamladınız.
sorular
soru
Aldığınız skor
Doğru
Yanlış
Partial-Credit
Sınavı henüz tamamlamadınız. Eğer sayfadan ayrılırsanız, verdiğiniz yanıtlar kaybolacak!
Correct Answer
You Selected
Not Attempted
Final Score on Quiz
Attempted Questions Correct
Attempted Questions Wrong
Questions Not Attempted
Total Questions on Quiz
Question Details
Results
Date
Score
İpucu
Time allowed
minutes
seconds
Time used
Answer Choice(s) Selected
Question Text
Sona erdi
Daha çok pratiğe ihtiyaç var
Böyle devam et
Kötü değil
İyi çalışıyor
Mükemmel